Pages

23.11.2012

Ulaş İlçesi 4

Madımak Yemeği: Madımak, ilkbaharda köylerde bütün evlerde pişer. İlçede yine birçok evde madımak çorbası yapılır. Madımak, Türkülere oyunlara konu olmuş bir ottur. Hatta Sivas’ta pazarlarda satılmaktadır. Madımak çorbası şöyle yapılır : Bir tencerede yağ kızdırılır, soğan konup kavrulur biraz bulgur konur. Diger taraftan yıkanmış ve doğranmış madımak tenceredeki malzemeye katılır ve bir miktar karıştırdıktan sonra pişmeye bırakılır. Piştikten sonra ocaktan indirilip yenir. Yine ebe gümeci, ısırgan, tellice gibi otlar toplanarak yıkanıp doğranır, haşlandıktan sora yağda kavrulur. Aynı şekilde telliceden yöresel adı “pofik” olan börek yapılır. Ebeleğin yapraklarından ise sarma yapılır.


Herle: Bir tencere içinde tereyağı kızdırılır. İçine bir kaçkÂşık ince un atılır. Un pembeleşinceye kadar kavrulur. Sonra üzerine yetecekkadar sıcak su ilave edilir ve iyice karıştırlır. Çorba kıvamına gelinceye değin ocakta karıştırılır. İyice piştikten sonra üzerine tereyağlı sosu dökülerek servis yapılır.


İçli Köfte: Islatılmış bulgur, unla karıştırılarak hamur yapılır. Bu hamura da 3-4 santimetre çapında yumaklar yapılır. Umaklar, parmak maharetiyle içi oyularak içi açılır. İç olarakkavurma, kıyma, ya da patates gibi iç olarak hazırlanmış malzeme konularak tekrar el ile bu çukur kapatılarak oval hale getirilir. Daha sonra da kaynamış suya konularak 10-15 dakikak kadar kaynatıldıktan sonra ateşten indirilerek soğumaya bırakılır. Sonra da üzerine tereyağlı soso dökülerek yemekiçin servis yapılır.


Tellice: İlkbahar bitkisi olup üç yapraklı olup madımak gibi toplanarak kıyılır. Yıkanır ve kavrulur. Bu kavrulan pancarlar hamur içine konur. Sacda pişirilerek yağlanarak servise hazırlanır. Buna börek denir. Suda haşlanarak çorbada yapılabilir.


Kete: Yapılışı: Hamurlar yufka şeklinde açılır. Daha önceden hazırlanan iç(unun yağda kavrulması) yufkalar tepsiye dizilirken aralarına konur. Bir yufka, bir un şeklinde dizilir. Tepsi fırına atılarak kızartılır.


Patates Kömbesi: Yufkalar ince kalın açılır. Açılan bu yufkalar tepsiye dizilir. Dizme işlemi bir yufka, bir yağlı patates içi konur. Böylece tepsi tamamlanır. Tamamlanan tepsi fırında kızartılır. Çok nefis olduğu söylenmektedir.


Gusgus: Hammaddesi un, bulgur, yumurta, tuz ve su’dur. Yapılışı: Yumurtalar önce su ile çırpılır. Daha sonra büyük bir leğene bulgurlar konulur. Bulgurun üzerine un ve yumurta suyu katılarak elle karıştırılır. Bulgurlar, un ve yumurtanın suyu ile karıştırlır. Bulgur karıştırıldıkça hacmi de büyür. Belirli bir büyüklüğe gelince o şekilde kurumaya bırakılır. Hem yapılır yapılmaz hem de kış aylarında kullanılmak üzere saklanır.


Ayran Çorbası: Yarmadan veya pirinçten yapılır. Önce pirinç az bir miktar suda haşlanır. Haşlanan pirincin üzerine ayran konularak karıştırılır. Pişirildikten sonra yağı, biber, nane gibi sos malzemeleri eklendikten sonra servis yapılır.


Bulama Aşı: Bir tencerede ayran kaynatılır. Kaynatılırken çökelek halini almaması için ayranın içine yağ, yumurta, un ve tuz atılarak karıştırılır. Bu ayranın içine yarma denilen döğülmüş ve kabukları çıkarılmış buğday (Gendime/yarma) konularak pişirilir. Pişen yemeğin üzerine eritilen halis tereyağı ve nane kekik vesair baharatları dökülerek servis yapılır.


Katıklı Aş: Bir tenceredeki suyun içine yarma, fasulye, tuz ve nane atılarak kaynatılır. Başka bir kapta yoğurt ve döğülmüş ssarımsakkÂşıkta iyice karıştırılır. Bum karışım iyice kaynatılarak özleştirilen diğer tenceredekilerin üzerine dökülerek karıştırılıp pişirilir. Daha sonra da servis yapılır.


Herle/Helle: Ayrı ayrı kaplarda fasulye ve yarma kaynatılarak haşlanır. Sonra haşlanmış fasulye ve yarma bir kapta ılık suda iyice elenmiş un çarpılır. Çarpılan un öbür kaptaki kaynayan fasulye ve yarma karışımına dökülerek karıştırılır. Yağ tavasında biraz yağ eritilir. Eritilen yağa soğan çentilerek kavrulur ve yemeğin üzerinde gezdirilir.


Cilbir: Bir kapta su kaynatılır. Başka bir kapta un ve yumurta karıştırılıp hamur yapılır. Bu hamur kaynayan suyun içine dökülür ve pişirilir. İyice ısıtılan ve kurutulan yufka ekmeği ufalanarak yemeğin üzerine konulur, döğülmüş sarımsak katılır ve üzerinde yağ gezdirilir.


Cacık: Mart ve Nisan aylarında yapılır. Tarlalardan toplanan madımak, yemlik, kızılca, tellice, sirken, ağca pancar gibi otlarla yapılır. Bu otlar toplandıktan sonra yıkanır. Otlar keserle iyice doğranır. Kaynayan suyun içine bir avuç bulgurla otlar konularak pişirilir, üzerine yoğurt, ayran ve yağ dökülür.


Arap Aşı: Özellikle kış mevsiminde yapılan bir yemektir. Av hayvanlarından keklik etiyle yapılanı makbuldür. Keklik olmazsa tavuk etiyle yapılabilir. Çorba ve hamurdan oluşmaktadır. Büyük bir kapta su kaynatılarak bu suya iyi elenmiş un yavaş yavaş aktarılarak karıştırılır ve cıvık bir hamur oluşturarak iyice pişirilir. Pişirilen hamur meydan sinilerine dökülerek düzenlenir donması için dışarıya bırakılır. Diğer taraftan keklik veya tavuk iyice temizlenerek pişirilir. Ve et iyice parçalanır. Bir tavada kavrulan un tavuk veya kekliğin kaynatıldığı suya konularak karıştırılır, içine parçalanan et, kırmızı biber ve tuz konulur, çorbası böylece hazırlanır. Donmak için dışarıda bırakılan hamur sinileri içeri alınarak küçük küçük dilimlenir. Sininin ortası açılarak buraya çorba doldurulmuş tas konulur. Kaşıkla hamurdan bir dilim alınır çorbaya daldırıldıktan sonra hiç çiğnemeden yutulur. Arabaşı yemeğe ya da yöresel deyimle "Ara“aşı yutmaya bazı evler çağırılır. Arab aşı yutarken çiğneyene arap aşı yapma cezası verilir. Arabaşı daha çok yılbaşında, misafir davet edilince veya dışarıdan eve hatırlı bir misafir geldiğinde yapılır ve oldukça ilginç bir yemektir. Çiğnenmeden yutulduğu halde ne kadar yenilirse yenilsin midede hiçbir rahatsızlık yapmaz.


Aşure Çorbası: Muharrem ayının son gününde pişirilen bir çorbadır. Başka hiçbir zaman yapılmaz. Bu çorbayı her ev ayrı yapabileceği gibi birkaç ev ortaklaşa da yapabilir. Bu çorbanın bir başka özelliği de çorbada kullanılan malzeme sayısının mutlaka 12 olmasıdır. 12 gün tutulan oruçta her gün için çorbaya ayrı yiyecek malzemesi konulur ve bu sayı on ikiye tamamlanır. Çorba büyük kazanlarda pişirilir. Kullanılan 12 çeşit malzeme şunlardır: Su, yarma, tuz, elma, karabiber, nohut, fasulye ceviz içi, üzüm, şeker, iğde ve karanfil. Çorba, ortaklaşa yapılacaksa bu malzemeleri çorbayı yapanlar ortaklaşa alırlar. Çorba pişirildikten sonra helkelere doldurulur ve köyün yetişkin kızları en temiz elbiselerini giyerek köy evlerini tek tek gezerek dağıtırlar. Çorbayı alanlar “Allah kabul etsin”derler. Bazen de çorba dağıtılmayarak köyün erkekleri bir yerde toplanırlar. Kurulan masalara getirilen çorbalar arada bulunanlar tarafından yenilir.


Analı Kuzulu Köfte’nin Tarifi: (Yenikarahisar Köyü): Gerekli malzemeleri: Karışık köfte baharatı(Yedi baharat), karabiber, kırmızı toz biber, kuru soğan, nane, et, pilavlık bulgur.


Yemeğin Yapılışı: Eti satırla bir güzel dövüyoruz. Kıyma da olur ise de özellikle dövülmüş et tercih ediliyor. Sonra bu eti leğene koyup yeteri kadar köfte baharatını maharetle çok küçük parçalar halinde doğranmış adeta kıyılmış kuru soğanı, naneyi, karabiber ve kırmızı toz biberi, bir miktarda tuzu ilave edip bir miktar yoğuruyoruz. Elde ettiğimiz bu karışımın içerisine görüntü itibariyle etten az olacak şekilde pilavlık bulguru da ekleyerek tuz oranını da iyice ayarlayıp en az 45 dakika olmak üzere güzelce bir saate yakın yoğuruyoruz. Diğer taraftan haşlanmış kemikli etten; et ve kemik ayıklanır, buradan elde edilen pişmiş etler dövülür, yukarıda saydığımız baharatlar ve tuz ilave ederek karıştırılır bununla iç hazırlanmış olur. Daha önce hazırlanan köfteliklerin bir kısmı iri ceviz büyüklüğünde parçalara ayrılarak hazırladığımız içi de kullanarak içli köfte yapılır. Böylece köftemizin “Ana” sı hazır olmuş oldu. Diğer kalan yarısını da misket büyüklüğünde yuvarlayarak Kız ya da Kuzu denilen kısmını hazırlarız. Analı Kuzulu köfteler: iç hazırlamak için haşladığımız etin suyunun bir kevgirden geçirilerek süzülen ve bu şekilde elde edilen et suyu kaynatılır. Kaynayan bu su içerisine köfteler ilave edilerek pişirilir. Böylece yemeğimiz servise hazır hale gelir. İsteğe ve damak zevkine göre salça ve sokarış adı verilen sos da ilave edilebilir.


Kuyruklu köfte: (Küpeli köyünün en meşhur yemeği) “Kuyruklu Köftedir. ”Kuyruk yağı robottan çekilir ya da ezilir. İçine baharat ve soğan katılır. Bu karışım köftenin içine konur. Köftenin yoğuruluşu: yağsız kıyma, ince bulgur, baharat, soğan ve yumurta kırılır ve tuzu içine konur.bu karışım iyice yoğurulur. Daha sonra ufak ufak yuvarlaklar haline getirilen köftelik işaret parmağıyla içi delinir. İçine kuyruk konularak köftenin içi kapatılır. Köfte için yoğurulan harcın içine konulan etin bulguru geçmemesi gerekir. Daha sonra pişirilir. Sulu şekilde yenir. Yanında pirinç pilavı, et yemeği (haşlama tarzında), ayran çorbası, un helvası ya da baklava hazırlanır.


Üzümlü Yemeği: eski yıllarda oldukça sıklıkla yapılan bie yemek türüdür.çekirdekli bamya üzüm ile etten yapılmaktadır. Tencerenin içine bir kat et, bir kat üzüm dizilir. Üzerine az bir miktar su ekledikten sonra pişirilerek sulu bir şekilde yenir.


Urumeli yemeği: Yoğurt ve domatesten hamur yapılarak bu hamur 15 gün bekletilerek kurutulur. Daha sonra da ufalanarak çorba şeklinde pişirilir. Üzerine de soharıcı eklendikten sonra servis yapılır.


Ekmek Aşı: Normal sulu patates (Yahni) yemeğine kurutulmuş ekmek atılarak yenmektedir. Bu yemeğin içine domates, maydanoz ve diğer baharatlardan konularak yenilmektedir.


Bütün bu yemeklerin haricinde Hasıda, Mıhla, Madımak çorbası, Hıngel, tutmaç, maviş, kaymaklı börek, yumurtalı çörek, evelik sarması, sütlü çorba, Küpeli çöreği, kete, katmer gibi yemekler de yapılmaktadır. Küpeli köyünde tandır ekmeği, lavaj, yufka ekmek gibi değişik ekmek çeşitleri yapılmaktadır. Bununla birlikte, Subra, Bişi, Maviş, Kömbe gibi daha bir çok yemek çeşitleri bulunmaktadır.

ULAŞ İLÇE TARIM

Tarım
Ulaş ilçesinde geniş tarım alanlarını oluşması Karatonus ovası ve Tecer Vadisinin ilçenin geniş bir alanının kaplaması nedeniyle genişlemektedir. Tarım ürünlerinden buğday, arpa, çavdar ve yulaf üretilmektedir. Köylerde sert iklimsel özellikler ve kuraklık nedeniyle yeterli üretim yapılamamaktır. Meyve ve sebze üretimi ilçe genelinde çok azdır. Ancak patates ve şeker pancarı son dönemde artmaya başlamıştır.


Ulaş Tarım İlçesi Müdürlüğünce 51.000 dekar alanda buğday, yonca, çayır, goranga mahsulleri üretilmektedir. Bir dönümde alınan ürün miktarı ise, ortalama olarak 210-240 kg. arasındadır.


İlçemizde tarım kredi Kooperatifi bulunmaktadır. Bu kooperatif, üreticilerin gübre ve tarımsal faaliyetleriyle ilgili kredi, ekipman ve diğer ihtiyaçlarının karşılanmasında üreticilere yardımcı olmaktadır. Özellikle son yıllarda üreticilerimiz tarımda modern tekniklerin kullanılmasıyla birlikte istihsal artmaya başlamıştır.


Ulaş ilçesi ekonomisinin temeli tarıma dayanır. Fakat bu tarım bilinçli ve tarım organizeli bir şekilde yapılamamaktadır. Son yıllarda artan toprak su tahlilleri, modern makinalı ve sulu tarıma geçiş bu potansiyeli arttırmaktadır. Bu hedeflemeleri heyecanlandıran gelişmelerden biri de ilçe merkez ve köylerine artan örtü altı yetiştiriciliğidir. Özellikle Hacımirza, Karaşar ve Boğazdere köylerimizde gerçekleştirilen çalışmalar meyvelerini vermektedir. Bu noktada karşımıza çıkan ayrı bir ürün ise çilektir. Bölge koşullarında yetiştirilen ve organik sertifikalarıyla oluşturulan çilek üretimi ulusal pazara son dönemde çıkması ile Pazar gücüne sahiptir. Yine etüd çalışmalarına devam edilen bir diğer ürün ise gül konusunda gelişmelerde sevindiricidir. 2010 yılında ekime hazırlanan 10 dönümlük deneme ekiminden alınacak olumlu sonuçlar sonrasında Isparta Gülü olarak adlandırılan gül cinsi bölgede farklı bir ekonomik enstrüman olarak ortaya çıkacaktır. Yine yapılan bilimsel çalışmaların sonuncunda bölgede ekimi planlanan kekik yine büyük bir ekonomik artı sağlayacaktır. Bölgede özellikle Boğazdere Köyü’ nde devam edin ladin yetiştiriciliği de gelecek için umut veren farklı bir ürün türü olarak dikkat çekmektedir.


İlçemiz için son yıllarda büyük bir ekim alanı oluşan yem bitkilerindeki pazar sorununu aşmak için gelişen organil üretime geçiş meyvelerini vermeye başlamıştır. Bu noktada gelişen refleks hububat ekiminde de organik tarımı arttırmaktadır.


Ulaş tarımı için kuşkusuz en büyük gelişme ise DSİ’ nin İlimizdeki en büyük projelerinden biri olan Karacalar Barajı sulama havzasındaki alanlarda gerçekleşecek sulu tarım hamlesi olacaktır. 2010 da tamamlanması beklenen toprak toplulaştırması sonrasında üretim tip ve ölçeklerinde beklenen sıçrama ilçenin sosyal ve ekonomik hayatını derinden etkileyecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Sayfamızı Beğenmenizle
Mutluluk Duyarız